Anoreksiya Nervosa, yeme bozuklukları içinde yer alan psikiyatrik bir bozukluktur.
Anoreksiya Nervosa’nın nedeni açıkça gösterilemese de, öz benlik, vücut imaj düşünceleri, çevre baskısı ve genetik faktörlerin herbirinin ayrı ayrı bu hastalığın gelişmesinde rolü olduğu bilinmektedir. Anoreksiya nervosa yüksek oranda kadınlarda görülmekle birlikte en sık ergen kızlarda ortaya çıkmaktadır.
Anorektik hastalarda yiyeceklerle ilgili takıntılı düşünceler ve kompulsif yeme davranışları sıklıkla sebat ederek tüm gün yediklerini ve kilosunu kontrol etme ihtiyacı duyarlar.
Erkek anorektik hastalarda başka ek psikiyatrik bozukluk görülme sıklığı kadınlardan daha fazladır; kadın hastalar da daha mükemmelliyetçi yapıda ve vücutlarından memnuniyetsizdir
Anorektik çocuk ve ergenlerde büyüme gelişme geriliği olasılığı fazladır. Sıkı diyet ve ciddi kilo kayıpları potansiyel olarak fatal düzeyde beslenme yetersizliğine neden olabilmektedir. Hastalığın diğer önemli komplikasyonları
İlaç tedavisi uygulanmasının yanında bu hastalarda hastaya kilo kazandırtmaktan daha çok; tedavi bireysel, grup ve aile psikoterapileriy
Bu hastalığın gidişatı değişken olmakla birlikte bir kısım hastalar erken tanı ile iyileşmektedirle
Bu hastalığın tanısını koymak güç ve geç olabilir çünkü bu hastalar hastalıklarını gizleme ve inkar mekanizmalarını çok sık kullanırlar
İlk olarak tanıda hastaların ciddi kilo kaybı bulgusu vardır. Birey yaş ve boyuna göre olağan sayılan kilonun %85 altındadır veya BKİ( beden kitle indeksi= kilo/boy2) 17.5 veya altındadır. Çocukluk ve erken ergenlikte bu kayıplar yaşandığında boy uzamasında gecikme yaşanmaktadır. İkinci olarak bu bireyler kilo almaktan ya da şişman biri olmaktan aşırı derecede korkarlar. Kilo vermeye devam etseler de bu korku ile kilo verme hırsı devam eder. Üçüncü olarak bu hastalarda vücut ağırlığının ve biçiminin değerlendirilmes
Anoreksiya Nervosa’nın iki alt tipi vardır. Kısıtlı tipinde, hastalar birincil olarak diyet yapma, aç kalma ve aşırı egsersiz gibi davranışlar gösterirler. Tıkanırcasına yeme/çıkartma tipinde ise, hasta düzenli olarak tıkanırcasına yeme ya da çıkartma ile uğraşır. Kendini kusturma, laksatif, diüretik kullanma, lavmanların aşırı kullanımı gibi farklı yollarla yediklerini çıkarmakla uğraşırlar.
ANOREKSİYA NERVOSA BULGULARI
Anoreksiya Nervosa, kişinin tüm hayatını etkileyen ciddi davranışsal ve psikolojik etkilere neden olur. Bu hastalık ailenin diğer bireylerini de etkiler.
Hastalarda kilo kaybı sosyal içe çekilme ve depresyona yol açar. Bu kişiler, hemen kızan ve başkalarıyla geçinemez hale gelirler.
Ciddi uyku problemleri, gün içerisinde yorgunluk ve halsizlik şikayetleri olur.
Konsantrasyon da düşme meydana gelir. Çok başarılı ve mükemmeliyetçi kişilikte olan bu hastalarda dikkat ve konsantrasyonda azalma ve yemek ile ilgili diğer uğraşlar yüzünden okula giden bireylerin ders başarıları belirgin derecede düşer.
Yiyecek ve yemek yeme ile ilgili takıntılı düşünceler yiyecek seçme ve yeme ritüelleri konusunda kompulsif şekilde davranmalarına yol açar. Yeni yemek tarifleri toplarken sürekli başkalarına yemek yapma ile uğraşabilir, diyet yağsız yemek yapabilir, giderek kıstıkları yemek miktarlarını da yerken lokmaları böler veya uzun zamanda yerler. Tüm uğraşları kilo vermektir.
Hastalarda saç dökülmesi, deride pullanma, kabızlık, karın ağrısı, soğuğa dayanamama; kansızlık, hipotansiyon,tüm vücutta ödem, kemik yoğunluğunda azalma, kalp ritim bozuklukları, böbrek işlevlerinde bozulma gibi fiziki belirtiler ve laboratuvar bulguları saptanabilir.
ANOREKSİYA NERVOSA TEDAVİSİ
Tedavisi ayaktan sürdürülebilse de hastanede yatarak tedavi çoğunlukla gereklidir. Kilo kaybı, organ yetersizlikleri, beslenme bozukluğu olan hastalarda nazogastrik beslenme veya damar yoluyla beslenme ile tedavi başlanmaktadır. Yeme düzeni ve zamanları, fiziksel aktiviteleri kısıtlamak, hastanın kullandığı laksatif, diüretiklerin kesilmesi ile haftada istenen hedef kilolara ulaşmak gerekir. Tedavi hedefi psikiyatrik terapilerle kişiye yönelik tedavi şeklinde düzenlenir. Bireysel terapi, aile terapisi, kognitif davranışçı terapi, grup terapileri, analitik psikoterapiler işe yarayabilir. Bu hastalarda multidisiplineer yaklaşım gerekmektedir. Tip doktoru, diyetisyeni, klinik hemşiresi, psikiyatristi birlikte koordineli çalışır.
Ciddi beslenme bozuklukları, intihar, kalp problemleri, elektrolit dengesizlikleri başlıca ölüm nedenleridir. Erken tanı ve tedaviye başlamak gidişatı önemli ölçüde etkiler. Hastalık belirtileri ve takıntılı düşünce ve davranışlar uzadıkça tedavi de güçleşir.
Beslenme ve obezitenin önlenmesi ile ilgili kamuya hitap eden bilgilendirme programlarında dikkatli davranılmalı, medyada vücut imajı ve yemek yeme reklamları ve kullanılan kelimeler dikkatlice seçilmeli hatta uzman görüşü ve kontrolü sağlanmalıdır. Okullarda, vücut imajının daha önemli olduğu moda okullarında yeme bozuklukları hakkında bilgilendirmeler yapılabilir. Çok ince olmanın iyi bir şey olmadığı, insanların kendi görünümleri ve imajlarını sağlamak üzere destekleyici reklam ve bilgilendirmeler yapılmalı. Bu bilgilendirmeler özellikle ergenlere yapılarak kendi vücut imajlarını ve kimliklerini oluşturmaları sağlanmalıdır.