• Depresif hissediyorsanız
  • Kas ve kemik ağrıları çekiyorsanız
  • Kronik yorgunluk ve halsizlikten yakınıyorsanız
  • Soğuk algınlığı ve gribe sık yakalanıyor, sürekli üşüyorsanız
  • Kilo vermekte güçlük çekiyorsanız
  • Gözaltlarınızda morluk varsa
  • Güneşten sakınıyor veya yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanıyorsanız
  • Laktoz intoleransı (Süt şekerine hassasiyet) gibi sindirim problemleriniz varsa
  • Menopoz dönemindeyseniz
  • Denge problemi yaşıyorsanız

Sizde de D-vitamini eksikliği olabilir

vitamin-D

D VİTAMİNİ KAYNAKLARI NELERDİR?

Vücudumuzdaki D-vitamininin bir kısmı doğal besin zinciri ile balık, mantar, bazı sebzeler, maya, yumurta, süt ve diğer hayvansal ürünlerden, büyük bir bölümü da güneş yardımı ile elde edilmektedir.

YETERLİ D VİTAMİNİ ALIMININ EN İYİ GÖSTERGESİ NEDİR?

Hem besin hem de güneş kaynaklı D-vitamini düzeyinin yeterli olup olmadığının en iyi göstergesi, kandaki “25- hidroksi- kolekalsiferol” adı verilen hormon seviyesini ölçmek, yani “D3-vitamini testi” yaptırmaktır.

NELER D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE YOL AÇIYOR?

Güneşten yeteri kadar faydalanamamak, gereksiz yere (doktor tavsiyesi olmadan) yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanmak, cildi düzenli olarak ölü hücre tabakalarından arındırmamak, yanlış beslenme alışkanlıkları, safra kesesinin iyi çalışmaması, bağırsak florasının bozulması ve bunun kronikleşmesi, “endokrin karıştırıcı” olarak bilinen kimyasallar ve bazı ilaçlar D-vitamini eksikliğinin başlıca sebepleri arasındadır.

Son araştırmalar D-vitamininden sürekli yoksun kalmanın bazı kanserlere yakalanma riskini artırabileceğine işaret etmektedir.

MUTLAKA BİR UZMANA BAŞVURUN

D3 vitamini ihtiyacı, erişkinlerde 600-800 ünite /gün, 50 yaş üzerinde, gebelik ve emzirme dönemlerinde ise ortalama 1000-1500 ünite kadardır. Günlük gereksinimi beslenme ile karşılayamayanlara bu ihtiyacı karşılayacak vitamin takviyesi önerilir. D vitamininin mutlaka doktor kontrolünde alınması gerekmektedir.